Başkandan Mesaj

Sivil Toplum Kuruluşlarının Birlik ve Beraberlikteki Rolü

Toplumların gelişimi ve sürdürülebilir refahı, yalnızca devlet kurumlarının çabalarıyla değil; halkın gönüllü katılımı ve ortak iradesiyle de mümkün olur. Bu noktada sivil toplum kuruluşları (STK’lar), toplumsal dayanışmanın en somut örneklerinden biri olarak öne çıkar. STK’lar; farklı inanç, kültür, meslek ve yaşam biçimlerinden gelen bireylerin ortak bir iyilik amacı etrafında buluşmasını sağlayarak, “birlik ve beraberlik” kavramına hayat verir.

Birlik ve beraberlik, sadece bir araya gelmek değil, ortak bir vicdan ve ortak hedefler etrafında kenetlenmektir. STK’lar, gönüllü çalışmalarıyla toplumsal duyarlılığı yükseltir; eğitimden sağlığa, çevre korumadan kültürel mirasın yaşatılmasına kadar pek çok alanda insanları ortak sorumluluk bilinciyle harekete geçirir. Bu gönüllü birliktelik, bireyler arasındaki güveni güçlendirir ve toplumsal barışı besler.

Günümüz dünyasında karşılaşılan doğal afetler, ekonomik zorluklar ve küresel krizler, toplumların dayanışma ruhunu daha da önemli kılmaktadır. Depremlerden sel felaketlerine, yoksulluktan iklim krizine kadar uzanan geniş bir alanda STK’ların öncü rolü, “bir elin nesi var, iki elin sesi var” atasözünün ne kadar doğru olduğunu gözler önüne serer.

Afet sonrası yardımlaşma kampanyaları,

İhtiyaç sahiplerine yönelik gıda ve barınma destekleri,

Gençlere yönelik eğitim projeleri,
hep bu kolektif bilincin bir yansımasıdır.


Bununla birlikte, birlik ve beraberliğin sürdürülebilir olması için çeşitliliğin zenginlik olarak görülmesi şarttır. STK’lar, farklı görüşlere ve yaşam biçimlerine saygı duyarak kapsayıcı bir ortam yaratır; ayrılıkları değil ortak paydaları öne çıkarır. Bu yaklaşım, toplumun her kesiminde hoşgörü ve anlayışı besleyerek barış kültürünün yerleşmesine katkıda bulunur.

Sonuç olarak; sivil toplum kuruluşları, dayanışma ve gönüllülüğün en güçlü temsilcisidir. İnsanların el ele vererek ortak iyilik için çalışması, sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına alır. Birlik ve beraberlik ruhunu korumak ve geliştirmek, her bireyin hem kendine hem de topluma karşı sorumluluğudur. Çünkü gerçek değişim, “hep birlikte” mümkündür.

                                                                                   Sivas Vadi Federasyonu Başkanı

                                                                                                      Ersoy Özbek

ÜYE GİRİŞİ



Google Analytics Kodunu buraya koyun